Buzdağı Modeli: Kültürü açık bir şekilde gösterme yöntemi
Kültür, üst kısmı görünebilen ama alt kısmı deniz yüzeyinin altında kalan bir buzdağına benzetilebilir. Buz dağının görünen yüzü kültürün fiziksel anlamda görebildiğimiz bölümlerine karşılık gelmektedir.
Sürükle ve Bırak Alıştırması: Buz dağının görünen ve görünmeyen yüzüne hangi unsurları yazardınız?
Görülebilir unsurların hiçbiri, bu unsurların ardında yatan faktörleri anlamadan mantıklı gelmez ve bunlar buzdağının görünmeyen yüzünde saklıdır. Buzdağının görünen yüzündeki unsurların altında yatan sebepler işte bu görünmeyen unsurlardır. Bu yüzden kültürü düşünürken buz dağının su altında kalan kısmı dini inanışlar, ilişki kuralları, aileye yaklaşım, teşvikler, değişime karşı hoşgörü, kurallara karşı tavırlar, iletişim şekilleri, rahat risk alma, devlet ve özel arasındaki fark, cinsiyet farklılıkları ve benzeri şeyleri içermektedir.
Farklı toplumsal cinsiyet rolleri anlayışı buna temel bir örnektir, özellikle Müslümanlıkta kadınların öncü bir rol oynamasına karşı çıkma gibi.
Eğer hepimizin birer ‘buz dağı’ olursa
Eğer kendi kültürel buz dağımıza yönelik sahip olduğumuz inançlar hakkında kendimizi sorgulamaya başlarsak belki de bu kavram ile alakalı daha iyi bir anlayışa ulaşırız.
Lütfen kendinize aşağıdaki soruları sorun:
- Sözleştiğiniz birinin zamanında gelmemesi sizin için ne anlama geliyor – bu saygısızlık mı yoksa o kadar da kötü değil mi?
- Eğer birisi size doğrudan hatalı olduğunuzu söylerse bunu faydalı mı bulursunuz yoksa hakaret olarak mı algılarsınız?
- Bir toplantının küçük sohbetlerle başlaması – size göre iyi bir atmosfer yaratmak için önemli mi yoksa kaçışı olmayan bir dert mi?
Büyük ihtimalle bu sorulara cevap vermenin zor olduğunu fark edeceksiniz. Kesin ‘doğru’ ya da kesin ‘yanlış’ cevap yoktur. Sizin için doğru olan şey bu soruları okuyan başka biri için doğru olmayabilir.
Bu sorular kendi değerlerimizi, tavırlarımızı, iletişim alışkanlıklarımızı ve düşünce şeklimizi hedefler. Bunlar kendi kültürümüzün içerdiği ve doğduğumuz günden bu yana içselleştirdiğimiz unsurlardır. Kendi kültürümüzden yola çıkarak, diğer insanların görülebilir davranışlarını farklı şekilde yorumlarız: bu davranışlar bize oldukça ilginç, kabul edilebilir ya da kabul edilemez gelebilir. Kültürler arası anlaşmazlıklar gördüklerimizin beklentilerimizden farklı olmasından ötürü ortaya çıkmaz, sıklıkla fark ettiğimiz şeylerin bizi duygusal ve bilinçaltı seviyesinde derinden rahatsız eden şeyleri tetiklemesinden ortaya çıkar.
Buz dağı modelini hatırlıyor musunuz? Kültürler arası anlaşmazlık buz dağının görünmeyen yüzündeki iki (ya da daha fazla) unsurun çarpışmasından ortaya çıkar.